Göz altı ışık dolgusu, hastalarımızın göz altında oluşan mor halkaların, göz altı torbalarının ve yaşlanan ciltte meydana gelen çökme ve ince çizgilerin tedavisinde kullanılan etkili ve pratik bir yöntemdir.
Yaşlanma, yorucu çalışma ortamı ve çevresel faktörler sebebi ile 30’lu yaşlardan itibaren göz altında bir takım deformasyonların yaşanması doğaldır. Bu sorunlarla karşılaşan hastalar, genellikle yüzlerinde oluşan ve sürekli yorgun olma görüntüsü veren ifadeden rahatsızlık duymaktadırlar. Göz altı ışık dolgusundaki hyalüronik asit bazlı içerik göz altında yaşanan bu olumsuz durumların iyileştirilmesinde kullanılmaktadır. Antalya’da bulunan kliniğimizde göz altı ışık dolgusu tedavisi uzman doktorumuz tarafından yapılmaktadır.
Göz altı ışık dolgusu için kliniğimize gelen hastaların ön muayenesi yapılarak göz altındaki durum tespit edilir. Hastanın bu tedavi için uygun olup olmadığına bakılır. Çünkü göz altında yukarıda bahsettiğimiz deformasyonlar yaşayan herkese göz altı ışık dolgusu yapılamayabilir. Bazı vakalarda bu tedavi yeterli gelmeyeceğinden doktorumuz cerrahi müdahale de tavsiye edebilir. Uygulama şu aşamaları içerir:
Hastalarımız göz altı ışık dolgusu talebi ile kliniğimize geldiklerinde bazı şikayetlerini dile getirirler. En çok şikayet ettikleri noktalar ise göz altında çökme, göz altında ince kırışıklıklar, sürekli yorgun bir yüz ifadesi ve bir de göz altında oluşan mor halkalanmalar olmaktadır. Göz altında oluşan özellikle çökme ve çukurluklar bu bölgenin yüzümüze gelen ışığı tam olarak almasını ve yansıtma kabiliyetini ciddi anlamda azaltır. Böyle olunca da gözaltı bölgesinde yukarıda belirttiğimiz istenmeyen bir görünümler ortaya çıkar. Göz altı ışık dolgusu ise göz altı deformasyonlarını onarır ve karşıdan gelen ışığın tam olarak alınması ve yansıtılması sağlar. Bu sayede göz altı bölgesinde kırışıklıklar ve yorgun yüz ifadesi kaybolur, onarım ile beraber mor halkalanmalarda azalma olur. Göz altı cilt yapısı parlak ve canlı bir görünüm alır.
Göz altı ışık dolgusu öncesi hastalarımızın özel bir hazırlık yapmalarına gerek yoktur. Uygulama yapılacağı gün makyaj yapmamaları yeterlidir. Hastalarımızın varsa devam eden tedavi ve kullandıkları ilaçlarla ilgili öncesinden doktorumuzu bilgilendi gerekmektedir.
Göz altı ışık dolgusu sonrasında ise yapılması gerekenler şunlardır: Enjeksiyon uygulaması sonrasında minik kızarıklıklar görülebilir. Bu durum kendiliğinden geçecektir. Uygulama sonrası alınacak tedbirler ilk gün için, bölgeye kaşıma ve ovma gibi baskı uygulayacak eylemlerden uzak durma, makyaj yapmama, doktorumuzdan habersiz herhangi bir kozmetik ürün kullanmama gibi tedbirlerdir. Bölgede şişlik ve morarma görülmemesi için hafif soğuk kompres yapılabilir.
Göz altı ışık dolgusu fiyatları yapılan işlemin daha hassas olmasından dolayı diğer dolgu çeşitlerinden farklıdır. Göz altı bölgesi damar yoğunluğunun çok olduğu daha kompleks bir bölgedir. Göz altı ışık dolgusu özel bir uzmanlık ve deneyim gerektirmektedir. Kullanılacak olan hyalüronik asit etken maddesinin miktarı da hastanın durumuna göre değişmektedir. Bütün bu detayların birlikte değerlendirilmesi gerekmektedir. Hastalarımızın göz altı ışık dolgusu fiyatlarını Antalya’da bulunan kliniğimizde uzman doktorumuza danışarak bir ön muayene sonrasında öğrenmeleri daha sağlıklı olacaktır.
Paris ışıltısı çok popüler olan uygulamalardandır. Paris ışıltısı, hastalarımızın cilt gençleştirilmesinde ve canlandırılmasında kullanılan bir yöntemdir. Paris ışıltısı genellikle yüz, boyun ve dekolte bölgesinde cildin yaş veya çevresel faktörlerle kaybolan canlılığını geri kazandırmak amacıyla yapılır. Bilimsel çalışmalar sonrasında elde edilen özel bileşenlerin kullanıldığı Paris ışıltısı tedavisinde, hyalüronik asit başta olmak üzere, vitamin, elastin, protein, çeşitli amino asitler, koenzim, nükleik asit gibi birçok içeriğe sahip olan bir karışım kullanılır. Bu uygulama cilde kaybolan ışıltısını tekrar kazandırmaya yardımcı olur. Paris ışıltısı tedavisi Antalya’daki kliniğimizde uzman doktorumuz tarafından yapılmaktadır.
Paris ışıltısı uygulaması diğer estetik uygulamalarında olduğu gibi uzman ve tecrübeli kişilerce yapılmalıdır. Aksi takdirde basında sık sık rastladığımız cilt sorunları ile karşılaşma durumu söz konusudur. Paris ışıltısı uygulama aşamaları şunlardır:
Cildin kaybettiği forma ulaşması için etkili bir uygulama olan Paris ışıltısı faydaları şunlardır:
Paris ışıltısı, cildinin esnekliğini kaybeden, kırışıklık oluşumu başlayan, nem kaybından dolayı cilt kuruluğu olan herkese uygun bir tedavidir. El, yüz, boyun ve dekolte bölgesinde cildinin canlanmasını isteyen bütün hastalarımız bu uygulamayı yaptırabilirler. Kadın hastalarımızın yanında birçok erkek hastamız da Paris ışıltısı tedavisi yaptırmaktadır.
Paris ışıltısı seans sayısı cildinizdeki hasar durumuna ve cilt yapınıza göre doktorumuz tarafından belirlenmektedir. Genellikle 3-4 seans yapılarak olumlu sonuçlar elde etmek mümkündür. Bu seansların aralığı ise bir iki hafta kadar olmaktadır. Sürdürülebilir bir Paris ışıltısı etkisi için 6 ay aralıklarla tekrar dozu uygulanabilir.
Bütün estetik operasyonlarda olduğu gibi Paris ışıltısı yaptıranlar yorumlarında tercih ettikleri klinik ve doktora göre değerlendirmelerde bulunmaktadır. Kliniğimizde Paris ışıltısı yaptıranlar bu işlemden memnun kalmaktadır. Çünkü uzman doktorumuzun deneyiminin yanında uygulamada kullanılan ekipmanlarla birlikte Paris ışıltısında kullanılan zengin karışım birinci sınıf kaliteli materyallerden oluşmaktadır. Yapılacak uygulamanın, öncelikle sağlığınıza dikkat eden ve uygulamada maksimum fayda vadeden klinik ortamında, uzman doktor eliyle yapılmasını tavsiye ederiz.
Paris ışıltısı fiyatı, uygulama yapılacak alanın büyüklüğüne ve kullanılacak zengin karışımın kalitesine göre değişmektedir. Cildin kaybettiği elastikiyet ve canlılık belirtisi olan ışığını geri kazanmak için yapılan Paris ışıltısı uygulamasında seans sayısı da fiyatı etkilemektedir. Her hastaya ayrı bir tedavi planı çıkarıldığından Paris ışıltısı fiyatı da hastaya özel olmaktadır. Paris ışıltısı fiyatı için Antalya’da bulunan kliniğimiz ile iletişime geçerek kısa bir ön muayene sonrası detaylı bilgi alabilir ve aklınıza takılan başka sorularınız varsa uzman doktorumuza sorabilirsiniz.
Gençlik aşısı, etken maddesi saf hyalüronik asit olan bir cilt gençleştirme yöntemidir. Gençlik aşısı, H-100 aşısı veya IAL aşısı olarak da adlandırılmaktadır. Hyalüronik asit vücudumuzda doğal olarak bulunan, cildimizin esneklik ve canlılığını sağlayan çok önemli bir maddedir. İnsan vücudunda en çok bebeklik döneminde bulunan hyalüronik asit, “bebek cildi” tabirinin de kaynağıdır. Bu madde vücudumuzun her yerinde bulunur. Yaş ilerledikçe, özellikle 25 ve üzeri yaşlarda vücudumuzdaki hyalüronik asit miktarında azalma görülmeye başlar. Ve artık cildimizle ilgili her geçen gün bizim aleyhimizedir. Cildin kalitesi düşmeye başlar; esnekliği, parlaklığı, nemi, canlılığı ve diriliği azalır.
Gençlik aşısında bulunan hyalüronik asit, cildin ihtiyacını destekleyerek cildin yenilenmesine yardımcı olur ve yaşlanma etkilerini azaltır. Gençlik aşısındaki hyalüronik asitle birlikte bulunan çeşitli aminoasit, peptid ve vitaminler cilt hücrelerinin beslenmesini ve sayısını arttırarak cilde esneklik ve canlılık kazandırır. H100 Gençlik aşısı Antalya’daki kliniğimizde titizlikle uygulanmaktadır.
Cildinde görülen yaşlanma etiklerini azaltmak isteyen hastalarımız uzman doktorumuz tarafından muayene edilir. Gençlik aşısı uygulamalarında hastanın şikayetleri doğrultusunda doktorumuzun önereceği seans sayıları önemlidir. Çünkü bir uygulama ile H100 gençlik aşısından beklenen fayda sağlanamaz. Uzman doktorumuz, hastalarımızın ihtiyaç durumuna göre genellikle 2 veya 3 seans ile tedaviye başlar. Her bir seansın aralığı yine tedavinin ilerlemesine göre 10 veya 15 gün şeklinde olur. Gençlik aşısının uygulama aşamaları şu şekildedir:
Cildimizin nem kaybının hissedildiği bölgelerde gençlik aşısının olumlu etkileri olduğu görülmektedir. Gençlik aşısı, cildimizdeki nem kaybının en çok fark edildiği, yüz, boyun, el ve dekolte gölgesine uygulanır. Bu bölgelere, yaşın ilerlemesi ile birlikte hyalüronik asitin azalması sonucu ortaya çıkan olumsuz etkiler giderilmeye çalışılır. Yüz, boyun, el ve dekolte bölgesine uygulanan gençlik aşısı cildin kaybettiği nemi kazanmasını sağlar ve cildi gençleştirir.
H100 Gençlik aşısı ile hastalarımızın, el, yüz, boyun ve dekolte bölgelerine cildin ihtiyaç duyduğu maddeleri doğrudan verilir. Bu sayede normal şartlarda kendini yenileme kabiliyeti azalan cilt, kendisini hızlı bir şekilde onarmaya başlar. Cildin nem dengesi normal seviyeye çıkar, cilt canlı ve parlak bir görünüme kavuşur. Böylece hastalarımız kendilerini daha rahat hisseder. H100 gençlik aşısı sayesinde hastalarımız tercih ettikleri kıyafet ve kullandıkları aksesuarlarda daha özgür olabilirler.
Gençlik aşısı-H100 aşısı fiyatının belirleyen en önemli unsur saf hyalüronik asit içeriğinin ne kadar kullanıldığıdır. Gençlik aşısının hangi bölgeye uygulanacağı ve tedavinin kaç seans üzerinden sürdürüleceği gibi faktörler de gençlik aşısı-H100 aşısı fiyatını şekillendirmektedir. Ancak Antalya’daki kliniğimizde uzman doktorumuzun ön muayenesi ve bu saydığımız hususların belirlenmesi sonrası gençlik aşısı- H100 aşısı fiyatını belirlemek mümkün olabilmektedir.
Tüm kadınların ve artık günümüzde cilt bakımına özen gösteren erkeklerin, zaman bağlı olarak ciltlerinde gelişen olumsuzlukları iyileştirmek için arayış içerisinde oldukları bir gerçektir. H100 Gençlik aşısı da bu sebeple kozmetik ürünlere ve cerrahi işlemlere göre daha pratik bir çözüm sunmaktadır. Bu tedaviyi ilk kez yaptıracak olanların aklına gelen soru, tabi ki “H100 aşısı yaptıranlar yorumlarında ne diyor?” olacaktır.
H100 Gençlik aşısı son yıllarda çok popüler olan bir uygulamadır. H100 Aşısı yaptıranlar yorumlarını bu tedaviyi aldıkları kliniğe göre yaparlar. Gençlik aşısı uygulamasının donanımlı bir klinik ve deneyimli bir uzman doktor tarafından yapılması hastaların bu tedaviden memnun kalmaları sonucunu doğuracaktır. Dolayısıyla H100 gençlik aşısı yaptırmayı düşünenlerin, bu tedaviyi güvenilir kliniklerden alan hastalar ile görüş alış verişinde bulunmalarında fayda vardır.
Dolgu ve H100 gençlik aşısı uygulamalarının öncelikli etken maddesi hyalüronik asit olduğundan bu soru çokça sorulmaktadır. Gençlik aşısında kullanılan hyalüronik asit saf haldedir bu haliyle herhangi bir şekillendirmeye uygun değildir. Dolguda kullanılan hyalüronik asit ise uygulama bölgesinde estetik amaçlı şekillendirme yapmaya uygundur ve daha yoğundur. Gençlik aşısı cilt tarafından emilerek etkinleşir. Gençlik aşısı cilt tabakasına yayılır ve buradaki hücrelerin yenilenmesini sağlayarak etki gösterir.
Sık Sorulan Sorular
Göz altı bölgesindeki hasarların iyileştirilmesi için kullanılan hyalüronik asit içeriğinin bölgeye nüfuz ederek etkisinin görülmesi ortalama bir ay kadar sürmektedir. Göz altı ışık dolgusunun etkisinin görülmesi hastamızın cilt yapısına ve uygulama bölgesindeki hasarın boyutuna göre değişebilmektedir.
Hastalarımızın göz altı ışık dolgusundan elde ettikleri etki 8 ila 12 aydır. Göz altı ışık dolgusunun etkisinin ne kadar süreceği hastalarımızın cilt yapısına göre değişmektedir. Ayrıca bu tedavide doktorunuzun belirleyeceği hatırlatma dozları ile göz altı ışık dolgusunun süresi uzatılabilir ve bu ara dozlara zamanla ihtiyaç kalmadığı görülür. Hastalarımız belli bir zaman sonra tekrar dozlarının azaldığını ve çok daha uzun süreler sonrasında ihtiyaç duyduklarını fark edeceklerdir.
Bazı hastalarımızın aklına göz altı ışık dolgusunun göze zarar verip vermediği sorusu takılmaktadır. Kliniğimizde yapılan tüm uygulamalarda olduğu gibi göz altı ışık dolgusunda da kullanılan içerikler gerekli izin ve sertifikasyonlara sahiptir. Burada dikkat edilmesi geren nokta göz altı ışık dolgusunun yapıldığı bölgenin hassas olmasıdır. Bu sebeple işlemin tecrübeli bir uzman doktor tarafından yapılması önemlidir. Kliniğimizde uzman doktorumuz tarafından prosedüre uygun olarak yapılan göz altı ışık dolgusu göze zarar vermemektedir.
Göz altı ışık dolgusu sonrasında oluşabilecek şişlik ve morlukların oluşumu hastaların cilt yapısına göre değişir. Hassas yapıya sahip ciltlerde birkaç gün devam edecek şişlik ve morluk görülebilir. Bu etkilerin görülmesi normaldir ve bu durum azalarak hızlı bir şekilde iyileşecektir.
Göz altında oluşan morluklar birçok kişiyi rahatsız eder. Bu morluklar kalıtsal veya sonradan oluşabilmektedir. Göz altı ışık dolgusu, bu mor halkalanmaların giderilmesinde güvenle kullanılmaktadır. Göz altında bulunan toplar damarların sayısı çok fazla olduğundan zamanla cildin yağ tabakasındaki azalma sebebi ile damarlar belirgin hale gelmektedir. Bunun sonucu olarak bölgenin mor bir renk alır. Kilo kaybı yaşayan veya çok zayıf olan hastalarımızın da göz altlarında mor halkaların oluşması mümkündür. Göz altı ışık dolgusu, kliniğimizde, kalıtsal veya sonradan ortaya çıkan göz altı morluklarının tedavisinde başarılı bir şekilde uygulanmaktadır.
Hastalarımıza, cilt sorunu yaşamasalar bile 30’lu yaşlardan itibaren Paris ışıltısı yaptırmalarında fayda olduğunu ifade edebiliriz. Bu yaşlardan itibaren cildimiz, zaman ve yorucu yaşam koşullarına bağlı olarak, elastikiyetini kaybetmeye ve küçük kırışıklıklar oluşturmaya başlar. Daha ileri yaşlarda bu cilt deformasyonunu iyileştirmek zorlaşacağından Paris ışıltısını uygulamaya başlamak faydalı olacaktır. Bununla birlikte herhangi bir yaş sınırı olmaksızın ileri yaşlarda da Paris ışıltısından kadın, erkek her hastamız fayda sağlayabilir.
Ciltte yaşanan sorunların giderilmesi ve cildin beslenmesi amacıyla kullanılan paris ışıltısı şu sorunları yaşayan kimselerde uygulanabilir:
Ayrıca cildinde yukarıda belirttiğimiz sorunlardan herhangi birini yaşamayan hastalarımıza da besleyici nitelikli ve parlak bir cilt görünümü için de Paris ışıltısı uygulanabilir.
Paris ışıltısının içeriğinde cildimiz için gerekli olan birçok bileşen bulunmaktadır. Bu bileşenler cildimizin kaybettiği nemin ve elastikiyetin geri kazandırılmasında etkilidir. Paris ışıltısının içeriğinde genel olarak, hyalüronik asit, amino asitler, koenzimler, vitaminler, mineraller, glutatyon ve nükleik asit bulunmaktadır.
Paris ışıltısı, mikro iğneler ile uygulandığından hastalarımız için işlem esnasında ağrı veya acı minimum düzeye çekilmektedir. Paris ışıltısının bu mikro iğneler ile göz kapakları gibi hassas bölgelere dahi uygulanabildiğini belirtmeliyiz. Bazı hastalarımızda anestezi kremi kullanmaya gerek duyulmamaktadır. Arzu eden hastalarımız için uygulama bölgesi anestezi kremleri ile uyuşturulabilir.
Bazı estetik uygulamalar birbirleri arasında kombine edilerek uygulanabilmektedir. Ancak buna uzman doktorumuzun yapacağı tetkikler sonrası karar verilmelidir. Estetik uygulamalar aralarında kombine edilecekse sıralama önem arz etmektedir. Kliniğimizde Paris ışıltısı, dolgu ve botoks uygulamaları aynı anda yapılabilmektedir.
Gençlik aşısı, her cilt tipine ve ciltte yaşanan soruna göre farklı içeriklerle uygulanır. Bu içeriklerde bulunan hyalüronik asit, vitamin, mineral ve peptit gibi bileşenlerin oranları ürün markalarına göre değişmektedir. Gençlik aşısı çeşitleri birçok marka tarafın üretilmektedir. Başlıca gençlik aşısı çeşitleri, H100, Aquashine, PRS Hyalift, Bio-Expander, Volite, Restylane 1, Jalupro ve IAL sistem markalarından oluşmaktadır.
H100 Gençlik aşısı belli bir yaştan sonra aslında 20’li yaşlardan itibaren vücudumuzda azalmaya başlayan hyalüronik asidin desteklenmesi ile ekti göstermektedir. Vücut yaşa bağlı olarak hyalüronik asit üretimini karşılamakta yetersiz kalır ve böylece cilt üzerinde yaşlanma etkileri görülmeye başlar. H100 Gençlik aşısı, cildin kendi kendini yenileme özelliğini tekrar kazanmasına yardımcı olan hyalüronik asidin doğrudan cilde enjeksiyonu ile etki eder.
Hastalarımızın cilt yapısı, yaşı ve müdahale edilecek bölgenin durumuna göre uzman doktorumuz tarafından bir tedavi planı hazırlanır. H100 gençlik aşısı 3 ila 4 seans olarak uygulanır. Seans araları ise yine doktorumuzun belirlemesine göre 2 ila 4 haftadır.
Cildimizin yaşlanma ve çevresel faktörlere karşı korunmasını sağlayan hyalüronik asittir. Bebek gibi ciltlerin sırrı doğal olarak vücudumuzda var olan hyalüronik aside bağlıdır. Ancak 20’li yaşlardan itibaren vücudumuzdaki oranı hızla düşen bu madde ancak dışarıdan alınma yoluyla takviye edilebilmektedir. H100 Gençlik aşısı, cildin üretimini yapamadığı hyalüronik asit takviyesi yaparak cildin yaşlanma etkilerine karşı direncini arttırmaktadır. Dolayısıyla ancak belli aralıklarla H100 gençlik aşısının yapılması ile kalıcı etki sağlanabilir.
Sayfa başına dönmek için tıklayınız.